Bu avizeler; eskimiş, modası geçmiş diye atıl durumda idi. Çöpe atılmasına gönlüm razı olmadı (Hangi eskinin atılmasına gönlüm razı ki?)
Metallerini boyayıp, eskisi gibi de kullanabilirdim ama Calpso Beac'in konseptine uygun olmayacaktı. İnternette biraz gezindim, tam istediğim gibi bişey bulamadım, tam bu esnada hayalgücüm devreye girdi ve bakın neler yaptım ve neler ortaya çıktı.
Önce taşlarını çıkarttım.
Deterjanlarla bir güzel temizledim.
Boyamı iyice sulandırıp, astar olarak sürdüm. Boyama işleminde Rich Multi surface boya kullandım, çok da memnun kaldım.
İkinci kat boyada biraz daha koyu boya sürdüm.Bakın mavilik belli olmaya başladı bile.
Zaten üçüncü kat boyada istediğim renk ortaya çıktı.
Taşların kullanacağım kadar ki kısmını cam boyası ile boyadım ve cilaladım.
Arkadaki dalları görüyor musunuz? Dere ve deniz kenarlarında yuvarlanmış dallar onlar.
İşte yapılacak yeni avizenin püf noktası o dallar...
O dalları, tasarladığım ölçülerde kestim ve kesilen kenarlarını diğer uçları gibi zımpara ile yuvarladım.
Bir uçlarına minik delik açtım. O deliklerden teller geçirip, monte edicez.
E tabiiii.... bir de boyadım. Kafamda üç renk tasarladım. Beyaz, açık mavi, koyu mavi.
Bu dalları, tellerle ( Ben burda takı çivileri kullandım) avizenin iskeletine monte ettim.
Bazı yerlerine boyadığım eski avize taşlarını yerleştirdim.
Ortaya çıkmaya başladı.
Böyle anlaşılmadı mı ?
Haydi birde Calypso'ya takılınca bir bakın.
Yansııııııııınnnnn ışıklaaaaarrrrrrrr...
Güzel oldu güzellll....
